Kitap İncelemesi : Travma ve Kriz Danışmanlığı - Yeni Profesyoneller İçin Genel Bir Bakış
- Sonsuz Travma

- 20 Haz
- 6 dakikada okunur
Trauma and Crisis Counseling: An Overview for Emerging Professionals
Yazarlar : Kathy B. Hoppe, Michelle K. Taylor
Yayın Yılı : 2025
Kitap kapsamında travma ve kriz danışmanlığıüzerine hazırlanmış podcaste aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Kitap, travmanın doğası, bireyler üzerindeki etkileri, travma duyarlılığı, yardımcıların gelişimi, müdahale yaklaşımları ve ilgili zorluklar gibi ana temaları ve önemli fikirleri detaylandırmaktadır. Amaç, travma alanındaki acemi profesyonellere kapsamlı bir bakış açısı sunmaktır.
1. Travmanın Tanımı ve Etkileri
Travmanın Kapsamı: Kitap, travmayı olaylara, deneyimlere ve etkilere göre ayırmaktadır. Gerçek veya tehdit edici, tek seferlik veya zaman içinde tekrarlanan, ciddi ihmal, fiziksel veya psikolojik istismar içeren olaylar travmaya neden olabilir. Bireyin deneyimleri, travmatik olayın kapsamını, yoğunluğunu ve bakış açısını tanımlar. "SAMHSA (2014), travmayı olaylara, deneyimlere ve etkilere göre ayırır. Gerçek veya tehdit edici olan, bir veya birden fazla kez veya zaman içinde meydana gelen, ciddi ihmal, fiziksel veya psikolojik istismar içeren bir veya birden fazla olay travmaya neden olur."
Olumsuz Sonuçlar: Travmanın zihinsel, sosyal ve ruhsal yönleri de dahil olmak üzere birçok alanda olumsuz etkileri olabilir. Uzun süreli sonuçlar arasında "temel zihinsel güvenin bozulması", madde kullanımının artması (örneğin ilaçları kötüye kullanma veya sigara içme) ve davranış değişiklikleri (kaçınma veya hipervijilans gibi) yer alır.
Belirtiler: Travma sonrası bireylerde çeşitli semptomlar gözlemlenebilir:
Davranışsal Belirtiler: Kendine zarar verme, madde bağımlılığı, dürtüsellik, riskli davranışlar ve hatırlatıcıları tetikleyen insanlardan, yerlerden veya şeylerden kaçınma.
Duygusal Belirtiler: Gerginlik, üzüntü, şok, uyuşukluk, sinirlilik, öfke patlamaları, suçluluk, utanç ve duyguların önemli ölçüde düzensiz düzenlenmesi veya kopma.
Bilişsel Belirtiler: Dünyaya, insanlara veya kendine farklı bakma, konsantrasyon azalması, hafıza kaybı, ani geri dönüşler veya kabuslar.
Fizyolojik Belirtiler: Kalp atış hızının artması, kas gerginliği, nefes alma zorluğu, titreme, baş ağrıları veya kötüleşen sağlık koşulları.
Dissosiyasyon: "Bazı kişiler, o dönemdeki olayları hatırlamadan geçici amneziden muzdariptir. Bu ayrışma hafızayı, kimliği ve algıyı etkiler (ISSTD, 2023)." Gerçek dışılık hissi de yaygın bir dissosiyatif semptomdur.
Yanlış Atıf ve Damgalama: Kitap, travma yaşayan bir kişinin davranışlarının yanlışlıkla kişilik özelliklerine atfedilebileceğini belirtir. Ayrıca, travmaya ilişkin artan anlayışa rağmen, topluluklarda travma duyarlı bir bakış açısına ulaşılamadığını ve bunun da mağdurların travmalarına katkıda bulunabileceğini vurgular.
2. Travma Duyarlılığı ve Yardımcıların Rolü
Öz Değerlendirme: Yardımcıların kendilerine "Bu kimin ihtiyacını karşılıyor?" sorusunu sorması önemlidir. Bu, yardım etme arzusunun diğer kişinin ihtiyaçlarına mı yoksa yardımcı olma ihtiyacımıza mı hizmet ettiğini belirlemeye yardımcı olur.
Travma Duyarlı Davranış: İnsanlara nasıl davrandığımız, geç geldiklerinde veya randevularını iptal ettiklerinde onlar hakkında ne düşündüğümüz travma duyarlılığımızı ortaya koyar. "Birisi reddederse yardım etmekten kaçınabilir miyiz yoksa gücenir miyiz? İnsanlara nasıl davrandığımız ve randevularına geç geldiklerinde veya sık sık iptal ettiklerinde onlar hakkında ne düşündüğümüz travma duyarlılığımızı ortaya koyar."
Yardımcıların Gelişimi: Yardım alanına giren profesyonellerin eğitimi ve gelişimi sürekli bir süreçtir. "Uygulama gelişimini nasıl inşa ederiz ve büyümelerine ne zaman tanık oluruz? Akademik dünyayı terk ettiklerinde hangi dersleri öğrenirler?" Sorular, eğitim yöntemlerini yeniden düşünmeye yönlendirir.
Stres ve Beyin Tepkisi: Kitap, beynin strese nasıl tepki verdiğini bir aslan metaforuyla açıklar: Tehlike algılandığında (amigdala tarafından), hipotalamus ve hipofiz bezi adrenalin ve kortizol salgılayarak kalp atışını hızlandırır, görmeyi keskinleştirir ve ekstremitelere daha fazla oksijen gönderir. Ancak sindirim sistemi kapanır ve "düşünme beyni kısa devre yapar." Bu, vücudun kendini koruma mekanizmasıdır.
3. Yardımcıların Zorlukları ve Kendini Koruma
İşle İlgili Stres Koşulları: Yardımcılar, başkalarına yardım etme arzusuyla hareket etseler de işle ilgili stres koşulları yaşayabilirler.
Tükenmişlik: İlk olarak Freudenberger (1974) tarafından kronik bir durum olarak tanımlanan tükenmişlik, yardım etme mesleklerinde yaygındır. Belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik ve işten kopukluk yer alır. Kaynak, "işi sürdürecek bir anlatı geliştirmek" ve "insanları düzeltme rolünden travma yaşayanları destekleme pozisyonuna geçmek" gibi tükenmişliği önleyici faktörler sunar.
Vekâlet Travması/İkincil Travma: Uzun süreli olarak travmatize olmuş danışanlarla çalışmaktan kaynaklanan bir durumdur. Belirtileri arasında "güvenlik eksikliği, kendini suçlama, kurbanlaştırma ve umutsuzluk, yardımcının dünya görüşüne hakimdir (Padmanabhanunni ve Gqomfa, 2022)."
Empati Türleri:Duygusal Empati: Bir başkasının durumuna tepki olarak ortaya çıkan, otomatik olabilen duygusal tepkidir. Eğer yardımcı bu durumdan sıkıntı duyuyor, izomorfik bir acı (diğerinin acısına benzer) hissediyor ve öncelikle kendi sıkıntısını azaltmak için hareket ediyorsa, bu kendine odaklıdır ve zararlı olabilir. "Duygusal empati, bir yardımcı sıkıntı yaşadığında, izomorfik olduğunda veya diğer kişinin gösterdiği acıya benzer bir acı türünde olduğunda ve öncelikle yardımcının sıkıntısını azaltmak için bir eylemle sonuçlandığında öncelikle kendine odaklıdır."
Bilişsel Empati: Başka bir kişinin düşüncelerini ve duygularını anlamaya yönelik entelektüel bir çabadır (zihin teorisi). Odak noktası başkalarına yöneliktir ve yardım eden kişi duygusuz kalabilir, harekete geçme zorunluluğu hissetmez. Bu tür empati daha yüksek düzeyde işlem gerektirir ve bazıları için yorucu olabilir.
Öz Bakım ve Dayanıklılık: Yeterli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve işten uzak durma gibi öz bakımlar sadece "orta düzeyde yardımcı olur." Daha fazlasına ihtiyaç vardır. Dayanıklılık bir kas gibidir ve güçlenmek için egzersize ihtiyaç duyar.
Amaç Bulmak: İkincil travmayı önlemede önemli bir koruyucu faktördür. Kişi, işinin değerini kabul ettiğinde ve kariyerini sürdürecek bir anlatı geliştirdiğinde devam edebilir.
4. Salutogenez ve Gelişen Bir Odak
Salutojenik Yaklaşım: Bu model, "iyi sağlığı korumaya ve refah için çabalayan olumlu yollara odaklanır (Bhattacharya ve diğerleri, 2020)." Travmayı bir patojen olarak görmek yerine, travma sonrası iyileşmenin insanları nasıl güçlendirdiğinin kabulüne doğru ilerler.
"Sana ne oldu?" yerine "Seninle ilgili doğru olan ne?": Müşterilere yönelik salutojenik bir yaklaşım, olayları sorduktan sonra "Seninle ilgili doğru olan ne?" sorusunu sormayı içerir. Bu, bireyin algılanan kırık durumundan kabullenmeye doğru hareket etmesini teşvik eder.
Dayanıklılık ve Travma Sonrası Büyüme: Salutogeneze odaklanmak dayanıklılık için hayati öneme sahiptir. Dayanıklılık veya travma sonrası büyüme, "olumlu bakış açısında, iç kaynaklarda, dış destekte ve anlamlı bağlantıların keşfinde yer alacaktır." Artan özyeterlilik ve anlam oluşturma, travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) semptomlarının şiddetini azaltır.
Kintsugi Felsefesi: Kırık çömleklerin altınla tamir edildiği Japon sanatı kintsugi, travmatik deneyimlerden sonra güçlenme ve dönüşüm fikrini sembolize eder. Terapi, kişiye, hikayesine ve bunun yaşam amacını nasıl şekillendirdiğine odaklanmaktır. "Danışanlar bize kırık bir şekilde değil, yaratıcı, becerikli ve dönüşüme ihtiyaç duyan bütün insanlar olarak gelirler."
Umut: Terapide umut sağlamak hayati önem taşır. Umut, "kişinin amaçlı eylemi başlatma ve sürdürme kapasitesini ve pratik bir eylem yolu bulma yeteneğini içeren iki boyutlu bir bilişsel aktivite olarak tanımlar (Snyder, 1994)." Umut ile refah, güçlenme, artan öz kontrol ve iyimserlik arasında pozitif bir korelasyon vardır.
5. Travma Değerlendirmesi ve Tanısı
Değerlendirme İlkeleri:İş Birliği: Etkili bir değerlendirmenin anahtarıdır. Yardımcı, danışan, aile üyeleri, bakıcılar ve diğer destekçilerle etkileşime girmelidir.
Bütüncül Yaklaşım: Sorunları ve semptomları belirlerken, bireylerin, ailenin ve destek sisteminin güçlü yönlerini kabul etmek önemlidir.
Yeniden Travmatizasyonu Önleme: Müşterileri tüm hikayelerini paylaşmadan önce beklemeye teşvik etmek ve bunun yerine derin nefes alma gibi temel becerileri öğretmeye odaklanmak önemlidir.
Travma Tanısı Konularında Zorluklar:Yanlış Tanı: Travma ile ilişkili durumların farkında olmama, hastaların deneyimlerini açıklamama veya klinisyenlerin travma hakkında bilgi almaması nedeniyle PTSD sıklıkla teşhis edilemeyebilir.
K-PTSD ve Sınır Kişilik Bozukluğu (BPD) Örtüşmesi: K-PTSD (Karmaşık PTSD) ve BPD arasında duygusal dengesizlik, dürtü kontrolü ve ilişkilerde zorluk gibi özelliklerin örtüşmesi yaygın bir endişedir.
Tanımlama ve Ölçüm Eksikliği: Bazı kişiler K-PTSD'nin varlığına katılmamakta veya bunun için tutarlı bir tanımın, standartlaştırılmış ve doğrulanmış ölçütlerin ve BPD'den ayırt etmenin zorluğunu öne sürmektedirler.
Değerlendirme Araçları: Klinik görüşme, gözlem ve yan bilgiler hayati öneme sahipken, değerlendirme araçları travma türleri hakkında bilgi sağlayarak yardımcı olur. Örnekler arasında PTSD için DSM-5 için Birincil Bakım PTSD Taraması (P-PTSD-5) ve SPAN yer alır.
DSM-5-TR ve ICD-11 Karşılaştırması:DSM-5-TR (APA, 2022): Travmatik bir olaya maruz kalmayı, olayla ilgili tekrarlayan istilacı semptomları (kabuslar, flaşbekler), olayla ilgili anıtlardan kaçınmayı, biliş ve ruh halinde olumsuz değişiklikleri ve uyarılma ve tepkisellikte belirgin değişiklikleri içerir. Altı yaş ve altı çocuklar için A2 kriterlerinde tek değişiklik yapılmıştır.
ICD-11 (WHO, 2022): Tehdit edici veya korkutucu bir veya birden fazla olaya maruz kalmayı gerektirir ve en az birkaç hafta boyunca üç temel unsuru (tekrarlama deneyimi, kaçınma, artan mevcut tehlike inancı) ve öz-örgütlenme bozukluklarını (duygusal düzensizlik, olumsuz benlik kavramı, kişilerarası ilişki zorlukları) içerir.
Moral Yaralanma: Kişinin değer sistemine ihanet etmesi, aşırı şiddet veya askeri cinsel travma gibi olaylarla ilişkili bir durumdur. Moral yaralanmanın belirlenmesi, tedavide anlam oluşturma kapasitesinin onarılması gerektiği anlamına gelir.
6. Sistemik Çözümler ve Gelecek Odak
Paradigma Değişikliği: Kitap, sadece ruh sağlığı sağlayıcıları için değil, tüm yardımcılar ve dünyanın geri kalanı için travmaya ilişkin bir paradigma değişikliğinin gerekli olduğunu savunur. "Bu, 'Sana ne oldu?' sorusundan 'Sana ne oldu?' sorusuna geçmek anlamına geliyor."
Damgalanmanın Değiştirilmesi: Damgalanmayı değiştirmek, bir kişinin hikayesine inanmak, suçlamadan umut ve yardım sunmaya geçmek ve en çok ihtiyaç duyulan desteği ve kaynakları sağlamak anlamına gelir.
Yardımcılarda Öz Farkındalık: Kriz danışmanı olmak, yüksek öz farkındalık ve sakinlik gerektirir. "Danışmanlık sırasında düşüncelerimizin, duygularımızın ve motivasyonlarımızın şu anda farkında olmak, sağlıklı bir kopuşu korumamıza yardımcı olur. Bu ayrıca bizi tükenmişlikten ve ikincil travmadan korur."
Eğitim ve İş Birliği: Travma yeterlilik eğitiminin eksikliği bir sorun teşkil etmektedir. Kolluk kuvvetleri ve acil müdahale görevlileri için eğitim, travma semptomlarını tanımalarına ve daha olumlu sonuçlar üretmelerine yardımcı olabilir. Bakım sistemleri içindeki iş birliği, travmatize olmuş bireyler ve ilk müdahale görevlileri için ek destek sağlayabilir.
Teknoloji ve Yapay Zeka: Teknoloji ve yapay zeka, özellikle PTSD için bireyleri değerlendirmede yeni ve daha iyi yollar sunmaktadır ve gelecekteki uygulamaları geliştirmeye devam edecektir.
İyilikseverlik ve Zarar Vermeme: Yardımcılar, danışan için güvenli bir ortam sağlamalı, uygun sınırlar belirlemeli ve zarar vermekten kaçınmalıdır. Zarar vermeme, potansiyel faydaları ve riskleri tartışmayı içerir.
Sadakat: Yardımcının tedavi standartlarına, en iyi uygulamalara, yeterliliğe ve tedavi farklılaşmasına bağlılığı ile ilgilidir.
Sonuç
Kitap, travmanın karmaşık doğasını, bireyler üzerindeki derin etkilerini ve bu alanda çalışan profesyonellerin karşılaştığı zorlukları vurgulamaktadır. Salutojenik bir yaklaşımla, dayanıklılığı teşvik ederek ve umut sağlayarak, travma yaşayan bireylerin iyileşme yolculuklarında güçlenmelerine yardımcı olunabilir. Aynı zamanda, yardımcıların kendi esenliklerini korumaları ve sistemik engelleri ele alarak daha travma duyarlı bir toplum inşa etmeleri gerektiği de açıktır.







Yorumlar