Kitap İncelemesi : Travmalı Çocukluk, Yetişkinlik Hastalıkları ve Sağlık Bakımında Devrim İhtiyacı Üzerine
- Sonsuz Travma
- 6 gün önce
- 4 dakikada okunur
Damaged Childhood Trauma, Adult Illness, and the Need for a Health Care Revolution
Yazarlar : Robert Maunder, Jonathan Hunter
Yayın Yılı : 2021
Kitap kapsamında çocukluk travmalarının yetişkinlik hastalıklarıyla ilişkisi üzerine hazırlanmış podcaste aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Kitap, çocukluk travmasının yetişkinlikteki fiziksel ve zihinsel sağlık üzerindeki derin ve kalıcı etkilerini ve bu etkilerin sağlık hizmeti sisteminde nasıl ele alınması gerektiğine dair bir "Bakım Devrimi" çağrısını konu almaktadır. Kitapta, yazar (Isaac'ın psikiyatristi Bob) ile yirmi yıldır hastası olan Isaac arasındaki terapötik ilişkiyi temel alarak travmanın karmaşık etkilerini, geleneksel sağlık hizmetlerinin yetersizliklerini ve ilişkilerin iyileşmedeki merkezi rolünü vurgulanmaktadır.
Ana Temalar ve Önemli Fikirler/Gerçekler:
Çocukluk Travmasının Derin ve Kalıcı Hasarı: Kitabın temelinde yatan en önemli tema, çocuklukta yaşanan travmatik deneyimlerin (Taciz, ihmal, aile içi şiddet, madde bağımlılığı gibi) bireyin tüm yaşamı boyunca süren, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı derinden etkileyen "hasar" bırakmasıdır. Isaac'ın Crohn hastalığı, kronik ağrıları, madde kullanımı ve ilişki zorlukları gibi sorunları, doğrudan çocuklukta yaşadığı cinsel istismar ve ihmalle ilişkilendirilmektedir.
Alıntı: Girişte Isaac'ın çocukluk istismarı deneyimleri, orta yaşa gelmiş olmasına rağmen vücudunu ve zihnini kancadaki bir solucan gibi büküyor ve geriyor.) şeklinde belirtiliyor..
Alıntı: Bölüm 1'de Isaac'ın kendisini "the damage that I am" (olduğum hasar) olarak tanımlaması, travmanın benliğin merkezine yerleştiğini gösterir.
Kitapta, ACEs (Adverse Childhood Experiences - Olumsuz Çocukluk Deneyimleri) çalışmasına atıfta bulunularak, ACE'lerin diyabet, kalp krizi, koroner arter hastalığı, felç ve astım gibi birçok ciddi hastalığın riskini önemli ölçüde artırdığı belirtiliyor. Dört veya daha fazla ACE yaşayan kişilerde riskin %50 ila %100 daha yüksek olduğu vurgulanıyor.
Geleneksel Sağlık Hizmetlerinin Yetersizliği (Parçacılık): Kitap, geleneksel tıbbın "parçacılığını" (partialism) eleştiriyor. Hastaların sadece fiziksel semptomlarına odaklanan, travmanın temel nedenini göz ardı eden bir yaklaşımın yetersiz kaldığı vurgulanmaktadır. Doktorların travma öykülerine tam olarak inanmama eğiliminde olmaları ve jargona sığınarak hastadan uzaklaşmaları bu eleştirinin parçasıdır.
Alıntı: Bölüm 10'da, Isaac'ın doktoru Don'un bir hastanın kapsamlı öyküsünü dinledikten sonra sadece ilaç tedavisi önermesi, "Sanki konuşmayı iyi bir görüşme yapma aracı olarak görmüş, ancak ne yapacağını düşünmeye başladığında bunu bir kenara bırakmış, sanki düşünebildiği tek tedavi ilaçmış gibi" şeklinde eleştiriliyor.
Alıntı: Bölüm 4'te "Bazen iyileştir. Genellikle hafiflet. Her zaman rahatlat" Hippokrat'tan alıntı yapılarak, modern tıbbın sadece "tedavi"ye odaklanmasının yetersiz kaldığına işaret edilmektedir.
Kitap, doktorların hastaların anlattıklarına tam olarak inanmama eğilimi ve "iddia etti" veya "inkar etti" gibi ifadeler kullanmaları eleştiriyor.
İlişkilerin İyileşmedeki Merkezi Rolü: Kitabın belki de en güçlü mesajı, iyileşmenin ve sağlığın bireyin içinde değil, insanlar arasındaki "ilişkilerde" gerçekleştiğidir. Isaac ile psikiyatristi Bob arasındaki yirmi yıllık ilişki, bu fikrin canlı bir örneğidir. Güven, empati, sabır ve dürüstlük üzerine kurulu bu ilişki, Isaac'ın hayatında bir fark yaratmış, onu tamamen iyileştirmese de ona dayanma gücü ve değişme umudu vermiştir. Benzer şekilde, Bob ve meslektaşı Jon arasındaki destekleyici ilişki, Bob'un bu zorlu işte dayanmasını sağlamaktadır.
Alıntı: Bölüm 1'de Bob ve Jon arasındaki ilişki hakkında "İlişkilerin sağlığın ve sağlık hizmetlerinin merkezinde olduğunu fark ettik. Her birimizin hastalarla olan ilişkileri hakkında birbirimizle kafa yorarken, kendi ilişkimizin içinde sağlığın sadece bireyin içinde gerçekleşmediğini öğrendik. Sağlık insanlar arasında gerçekleşir" deniliyor.
Alıntı: Bölüm 5'te Isaac'ın Bob'a "Artık benimle birliktesin" demesi, terapistin hastanın dünyasına girmesinin önemini vurgulamaktadır.
Kitap, "Mentalizing" (Zihinselleştirme) kavramı, terapistin hastanın zihninde olup bitenleri anlamaya çalışmasının önemini açıklar.
Travmatik Bellek ve Hikaye Anlatımı: Kitap, travmatik anıların normal anılardan farklı bir şekilde depolandığını ve işlendiğini öne sürer. Travma mağdurları genellikle "anlatı tutarsızlığı" (narrative incoherence) yaşar, hikayelerini tam ve akıcı bir şekilde anlatmakta zorlanırlar. Terapi sürecinde bu anıları kelimelere dökmek, onları diğer anılarla ilişkilendirmek ve "normalleştirmek", iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.
Alıntı: Bölüm 11'de Bob, Isaac'a terapinin neden işe yaradığını açıklarken "Sanırım biz, yani insanlar, travmatik şeyleri normal anılardan çok farklı şekillerde hatırlıyoruz. Bu yüzden, sen ve ben bu şeyler hakkında konuştuğumuzda, onları karmaşıklaştırıyoruz, diğer anılar ve fikirlerle bağlıyoruz ve normal anılarla birleştiriyoruz. Sanırım bu, o kötü anıları biraz daha 'normal' hale getiriyor, bu da onlarla farklı bir şekilde başa çıkmanı sağlıyor, hala aynı derecede kötü hissettirseler bile." der.
Isaac'ın rüyalarının bilinçaltındaki travmatik deneyimlerin dışavurumu olarak kullanıldığı belirtilir.
"Bakım Devrimi" Çağrısı: Kitap, çocukluk travmasının sağlık üzerindeki etkilerinin yaygınlığını ve derinliğini kabul eden, ilişki merkezli, travma bilgilendirilmiş ve sabırlı bir sağlık hizmeti sistemine geçiş için bir "devrim" çağrısında bulunur. Bu devrim, sadece semptomları tedavi etmek yerine, insanların "ne yaşadığına" odaklanmayı, güven inşa etmeyi ve hastaların savunmalarını kırmadan yardımcı olmayı içerir.
Alıntı: Bölüm 21 "The Care Revolution" olarak adlandırılmıştır ve bu değişimin gerekliliğini vurgular.
Alıntı: Bölüm 16'da, doktorların "uyumsuzluk" gibi kelimeler kullanarak hastaların tavsiyeyi reddetmelerini tanımlamaları eleştirilir: "For the millions whose health care interactions are shaped by childhood adversity, those words miss the point; the fundamental problem is not stubbornness or hostility – it is fear. And fear has to be met with patience, respect, and empathy." (Çocukluk travmasının sağlık hizmeti etkileşimlerini şekillendirdiği milyonlarca insan için bu kelimeler konuyu ıskalar; temel sorun inatçılık veya düşmanlık değil, korkudur. Ve korku, sabır, saygı ve empati ile karşılanmalıdır.)
Kitap, sağlık hizmeti öğrencilerini travma konusunda eğitmenin ve "ne oldu?" sorusunu sormanın önemini vurgular.
Savunma Mekanizmaları ve "Uyum Sağlama" Gücü: Travma mağdurları, hayatta kalmak için güçlü savunma mekanizmaları geliştirirler. Isaac'ın aşırı bağımsızlığı, mesafe koyma eğilimi, öfkesi ve tehdit edici tutumu, tehlikeli bir dünyada güvende kalmak için geliştirdiği uyum sağlama stratejileridir. Kitap, bu savunmaları "patoloji" olarak görmek yerine, bireyin geçmişte karşılaştığı tehditlere karşı gösterdiği "güç" olarak kabul etmenin önemini vurgular.
Alıntı: Bölüm 19'da "Hastaların patolojileri yerine güçlü yönlerini vurgulayın. Semptomlar yerine başarılı adaptasyonu vurgulayın." şeklinde bir prensip önerilir.
Alıntı: Bölüm 19'da, Isaac'ın on bir yaşında sigaraya başlama hikayesi, ezici bir tehdidi "ustaca" çözdüğü bir problem çözme becerisi olarak ele alınır.
Profesyonel Sınırlar ve Empatinin Zorlukları: Terapötik ilişkide sınırların korunması önemlidir ancak travma ile çalışan profesyoneller için bu zorlayıcı olabilir. Empati kurmak, hastanın acısına maruz kalmak anlamına gelir ve terapisti de etkileyebilir. Kitap, terapistin "duygusal sıcaklığı"nı (emotional temperature) yönetmesi gerektiğini, yani "meşgul olacak kadar sıcak ama düşünecek kadar soğuk" olması gerektiğini belirtir.
Alıntı: Bölüm 9'da Bob'un kendi rüyalarının değişmesi ve terapiye ihtiyaç duyması, bu işin terapist üzerindeki etkisini gösterlir.
Terapistlerin hediyeleri kabul etme veya reddetme, hasta dışındaki ilişkilerde bulunma gibi konulardaki zorluklar ve sınır ihlalleri tartışılır.
Sonuç olarak, "Ayrıntılı Bilgilendirme Belgesi: Travmalı Çocukluk, Yetişkinlik Hastalıkları ve Sağlık Bakımında Devrim İhtiyacı Üzerine" adlı kitaptan alınan bu alıntılar, çocukluk travmasının birey üzerindeki yıkıcı ve uzun vadeli etkilerini, geleneksel sağlık sisteminin bu sorunları ele almadaki yetersizliklerini ve insanların birbirleriyle kurdukları ilişkilerin iyileşmedeki temel rolünü vurgulamaktadır. Kitap, bu karmaşık sorunları ele almak için bir "Bakım Devrimi"ne, yani travma bilgilendirilmiş, ilişki merkezli ve sabırlı bir sağlık hizmeti yaklaşımına ihtiyaç olduğunu savunmaktadır. Isaac'ın hikayesi, bu derin ve zorlu konunun kişisel ve dokunaklı bir örneğini sunmaktadır.
Comments