top of page

Travmadan Hayata: İntiharı Değil, Yaşamı Seç!

Güncelleme tarihi: 7 Haz


ree

Travma ve intihar ile ilgili hazırladığımız podcast sohbetini aşağıdan dinleyebilirsiniz.


Travmadan Hayata İntiharı Değil, Yaşamı Seç!

Hayatın getirdiği sarsıcı deneyimler, ruhumuzda derin izler bırakabilir. Bu izler, yani travmalar, dünyaya bakış açımızı, kendimizle ve diğerleriyle olan ilişkilerimizi temelden değiştirebilir. Maalesef, travmanın en karanlık ve yıkıcı sonuçlarından biri de intihar düşünceleri ve eylemleridir. Bu yazıda, travma ve intihar arasındaki bu karmaşık ilişkiyi uluslararası akademik perspektiften, herkesin anlayabileceği bir dille ele alacak, başa çıkma yöntemlerine dair öneriler sunacak ve kullanılan bilimsel kaynakları listeleyeceğiz.


Travma Nedir ve Bizi Nasıl Etkiler?

Travma, bireyin fiziksel veya psikolojik bütünlüğünü tehdit eden, aşırı korku, çaresizlik veya dehşet duygularına yol açan olaylar veya olaylar dizisi olarak tanımlanır (American Psychological Association, 2013). Savaş, doğal afetler, cinsel veya fiziksel saldırı, ciddi kazalar veya sevilen birinin ani kaybı gibi deneyimler travmatik olabilir. Herkes travmaya farklı tepkiler verse de, yaygın görülen bazı etkiler şunlardır:

  • İstenmeyen anılar ve yeniden yaşantılama: Travmatik olayın zihinde sürekli canlanması, kabuslar görme, olayı hatırlatan durumlarda yoğun fiziksel ve duygusal tepkiler (flashbackler).

  • Kaçınma: Travmayı hatırlatan düşüncelerden, duygulardan, kişilerden, yerlerden veya aktivitelerden uzak durma çabası.

  • Olumsuz düşünce ve duygu durumu değişiklikleri: Kendine, başkalarına veya dünyaya karşı sürekli olumsuz inançlar geliştirme, umutsuzluk, suçluluk, utanç, hayata karşı ilgi kaybı, duygusal hissizlik.

  • Aşırı uyarılmışlık ve tepkisellikte belirgin değişiklikler: Sürekli tetikte olma, kolay irkilme, öfke patlamaları, konsantrasyon zorluğu, uyku sorunları.

Bu belirtiler bir aydan uzun sürdüğünde ve kişinin iş, sosyal veya diğer önemli yaşam alanlarındaki işlevselliğini önemli ölçüde bozduğunda Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) teşhisi konulabilir (APA, 2013). Araştırmalar, TSSB'nin intihar düşüncesi ve girişimi için önemli bir risk faktörü olduğunu ortaya koymaktadır (Panagioti et al., 2012; Gradus, 2017).


Travma ve İntihar Arasındaki Bağlantı: Neden Bu Kadar Güçlü?

Travma ile intihar arasındaki ilişki çok katmanlıdır ve çeşitli psikolojik mekanizmalarla açıklanabilir:

  1. Dayanılmaz Psikolojik Acı ve Umutsuzluk: Travmatik deneyimler, bireyde yoğun ve dayanılmaz bir psikolojik acıya neden olabilir. Bu acı, geleceğe dair derin bir umutsuzlukla birleştiğinde, intihar bir "kaçış" veya "çözüm" olarak görülebilir. İntihar davranışını açıklamaya yönelik önde gelen teorilerden biri olan Kişilerarası İntihar Teorisi (Interpersonal Theory of Suicide), kişinin kendini başkalarına yük olarak görmesi (perceived burdensomeness) ve etkili bir şekilde ait olamama (thwarted belongingness) duygularının, umutsuzlukla birleştiğinde intihar isteğini doğurduğunu öne sürer (Joiner, 2005). Travma bu duyguları şiddetlendirebilir.

  2. Benlik Algısının Zedelenmesi ve Kendine Yönelik Olumsuzluk: Özellikle kişilerarası travmalar (örneğin, cinsel saldırı, çocukluk çağı istismarı), bireyin benlik algısını derinden zedeleyebilir. Kişi kendini "hasarlı", "değersiz" veya "kirletilmiş" hissedebilir. Bu tür olumsuz kendilik algıları, utanç ve suçluluk duygularıyla birleşerek intihar riskini artırır (Bryan & Rudd, 2006).

  3. Duygu Düzenleme Güçlükleri: Travma, kişinin duygularını tanıma, anlama ve yönetme becerisini olumsuz etkileyebilir. Yoğun ve bunaltıcı duygularla başa çıkmakta zorlanan bireyler, bu duygusal acıdan kurtulmak için intiharı bir yol olarak düşünebilirler (Berking & Wupperman, 2012).

  4. Sosyal İzolasyon ve Destek Sistemlerinin Zayıflaması: Travma yaşayan bireyler, yaşadıkları deneyimler nedeniyle kendilerini başkalarından farklı veya anlaşılmaz hissedebilirler. Bu durum sosyal geri çekilmeye ve izolasyona yol açabilir. Sosyal desteğin azalması, yalnızlık hissini artırır ve intihar düşüncelerine karşı koruyucu bir faktör olan aidiyet duygusunu zayıflatır (Kleiman & Liu, 2013).

  5. Acıya Karşı Artan Tolerans ve Ölüm Korkusunun Azalması: Joiner'ın teorisine göre (2005), intihar girişiminde bulunabilmek için kişinin ölüm korkusunu yenmesi ve acıya dayanıklılığının artması gerekir. Tekrarlayan kendine zarar verme davranışları veya travmatik deneyimlere maruz kalma, bu "kazanılmış kapasiteyi" (acquired capability) artırarak ölümcül bir girişimin olasılığını yükseltebilir.

  6. Eş Zamanlı Ruhsal Bozukluklar: Travma, depresyon, anksiyete bozuklukları, madde kullanım bozuklukları gibi diğer ruhsal sağlık sorunlarının gelişim riskini önemli ölçüde artırır (Kessler et al., 2017). Bu bozukluklar da kendi başlarına intihar için önemli risk faktörleridir. Örneğin, travma sonrası gelişen majör depresyon, intihar riskini ciddi şekilde yükseltir.


Başa Çıkma Becerileri: Travmanın Gölgesinden Umuda Uzanan Yol

Travmanın ve beraberinde getirebileceği intihar düşüncelerinin üstesinden gelmek zorlu bir yolculuk olsa da, umut ve iyileşme mümkündür. İşte bu süreçte yardımcı olabilecek bazı başa çıkma stratejileri:

  1. Profesyonel Yardım Aramak: Travma ve intihar düşünceleriyle mücadelede ilk ve en önemli adım, bir ruh sağlığı uzmanından (psikiyatrist, psikolog veya lisanslı terapist) destek almaktır. Travma odaklı terapiler, travmatik anıların güvenli bir şekilde işlenmesine, olumsuz düşünce ve inançların yeniden yapılandırılmasına ve sağlıklı başa çıkma becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bu terapiler arasında Travma Odaklı Bilişsel Davranışçı Terapi (TF-CBT), Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR), Uzun Süreli Maruz Bırakma Terapisi (Prolonged Exposure Therapy) ve Diyalektik Davranış Terapisi (DBT) sayılabilir (Foa et al., 2009; Shapiro, 2017; Linehan, 2014). Gerekirse, ilaç tedavisi de semptomların yönetiminde ve eşlik eden ruhsal bozuklukların tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.

  2. Güçlü Sosyal Destek Ağları Oluşturmak ve Kullanmak: Güvenilir arkadaşlarla, aile üyeleriyle veya destek gruplarıyla duyguları ve deneyimleri paylaşmak, yalnızlık ve izolasyon hislerini azaltabilir. Anlaşıldığını ve desteklendiğini hissetmek, iyileşme sürecinde kritik öneme sahiptir (Cohen & Wills, 1985).

  3. Öz-Şefkat (Self-Compassion) Geliştirmek: Kendine karşı nazik, anlayışlı ve yargısız olmak, özellikle zor zamanlarda çok önemlidir. Travma sonrası yaşanan suçluluk veya utanç duygularıyla mücadelede öz-şefkat, iyileşmeyi destekleyen güçlü bir araçtır (Neff, 2011).

  4. Sağlıklı Yaşam Tarzı Alışkanlıkları Edinmek: Düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve yeterli uyku, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı olumlu yönde etkiler. Bu alışkanlıklar, stresle başa çıkma kapasitesini artırabilir ve duygu durumunu iyileştirebilir (Sharma et al., 2006).

  5. Farkındalık (Mindfulness) ve Gevşeme Teknikleri Uygulamak: Farkındalık egzersizleri, meditasyon ve derin nefes alma gibi teknikler, şimdiki ana odaklanmayı, bunaltıcı düşünce ve duygularla daha sağlıklı bir ilişki kurmayı ve sinir sistemini sakinleştirmeyi öğretebilir (Hofmann et al., 2010).

  6. Güvenli Alanlar Yaratmak ve Güven Duygusunu Yeniden İnşa Etmek: Travma, güvenlik duygusunu derinden sarsabilir. Fiziksel ve duygusal olarak güvende hissedilen ortamlar yaratmak, günlük rutinler oluşturmak ve sınırlar koymak, kontrol duygusunun yeniden kazanılmasına yardımcı olabilir.

  7. Olumsuz Başa Çıkma Yöntemlerinden Uzak Durmak: Alkol, uyuşturucu madde kullanımı veya kendine zarar verme gibi davranışlar, geçici bir rahatlama sağlasa da uzun vadede sorunları daha da kötüleştirir ve intihar riskini artırır. Bu tür davranışlar varsa, mutlaka profesyonel yardım almak gerekir.

  8. Travma Sonrası Gelişim (Posttraumatic Growth) Olasılığını Hatırlamak: Bu, travmanın iyi bir şey olduğu anlamına gelmez. Ancak bazı bireyler, yaşadıkları büyük zorlukların ardından kişisel güçlerinde, hayata bakış açılarında, ilişkilerinde veya maneviyatlarında olumlu yönde değişimler ve bir "büyüme" deneyimleyebilirler (Tedeschi & Calhoun, 2004). Bu potansiyeli bilmek, umut için bir kaynak olabilir.


Unutmayın, Yalnız Değilsiniz ve Yardım Her Zaman Mevcuttur!

Eğer siz veya tanıdığınız biri travmatik bir olay yaşadıysa ve intihar düşünceleriyle mücadele ediyorsa, lütfen yalnız olmadığınızı ve yardım almanın mümkün olduğunu bilin. Güvendiğiniz birine ulaşın, bir ruh sağlığı uzmanına başvurun veya ülkenizdeki acil yardım ve intiharı önleme hatlarını arayın.

Travmanın neden olduğu acı çok derin olabilir, ancak doğru destek, etkili başa çıkma stratejileri ve zamanla iyileşmek ve hayata yeniden anlam ve umutla bağlanmak mümkündür.


Not: Bu blog yazısı yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Kendiniz veya bir başkası için endişeleniyorsanız, lütfen nitelikli bir sağlık uzmanına danışın. Acil bir durumda, lütfen telefonla 112'yi arayın ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.



Referanslar:

  • American Psychological Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). Arlington, VA: American Psychiatric Publishing.

  • Berking, M., & Wupperman, P. (2012). Emotion regulation and mental health: recent findings, current challenges, and future directions. Current Opinion in Psychiatry, 25(2), 128-134.

  • Bryan, C. J., & Rudd, M. D. (2006). Advances in the assessment of suicide risk. Journal of Clinical Psychology, 62(2), 185-200.

  • Cohen, S., & Wills, T. A. (1985). Stress, social support, and the buffering hypothesis. Psychological Bulletin, 98(2), 310-357.

  • Foa, E. B., Keane, T. M., Friedman, M. J., & Cohen, J. A. (Eds.). (2009). Effective treatments for PTSD: Practice guidelines from the International Society for Traumatic Stress Studies (2nd ed.). Guilford Press.

  • Gradus, J. L. (2017). Epidemiology of PTSD. In J. G. Beck & D. M. Sloan (Eds.), The Oxford handbook of traumatic stress disorders (pp. 69-85). Oxford University Press.

  • Hofmann, S. G., Sawyer, A. T., Witt, A. A., & Oh, D. (2010). The effect of mindfulness-based therapy on anxiety and depression: A meta-analytic review. Journal of Consulting and Clinical Psychology78(2), 169-183.

  • Joiner, T. E. (2005). Why people die by suicide. Harvard University Press.

  • Kessler, R. C., Aguilar-Gaxiola, S., Alonso, J., Benjet, C., Bromet, E. J., Cardoso, G., ... & Zaslavsky, A. M. (2017). Trauma and PTSD in the WHO World Mental Health Surveys. European Journal of Psychotraumatology, 8(sup5), 1353383.

  • Kleiman, E. M., & Liu, R. T. (2013). Social support and suicide: a systematic review and meta-analysis. International Journal of Cognitive Therapy, 6(3), 260-283.

  • Linehan, M. M. (2014). DBT® skills training manual (2nd ed.). Guilford Press.

  • Neff, K. (2011). Self‐compassion, self‐esteem, and well‐being. Social and Personality Psychology Compass, 5(1), 1-12.

  • Panagioti, M., Gooding, P., & Tarrier, N. (2012). A meta-analysis of the association between posttraumatic stress disorder and suicidality: the role of comorbid depression. Comprehensive Psychiatry, 53(7), 915-930.

  • Shapiro, F. (2017). Eye movement desensitization and reprocessing (EMDR) therapy: Basic principles, protocols, and procedures (3rd ed.). Guilford Press.

  • Sharma, A., Madaan, V., & Petty, F. D. (2006). Exercise for mental health. Primary Care Companion to The Journal of Clinical Psychiatry, 8(2), 106.

  • Tedeschi, R. G., & Calhoun, L. G. (2004). Posttraumatic growth: Conceptual foundations and empirical evidence. Psychological Inquiry, 15(1), 1-18.


Not: Bu blog yazısı yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Kendiniz veya bir başkası için endişeleniyorsanız, lütfen nitelikli bir sağlık uzmanına danışın. Acil bir durumda, lütfen telefonla 112'yi arayın ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
  • Instagram
  • Youtube
  • Facebook
bottom of page