top of page

Mesai Sonu Aksilikleri: Çalışma Sonrası Stres Nedir?

Güncelleme tarihi: 6 Haz



ree

Şenel Karaman

Klinik Psikolog


Bana bir adam geldi ve karısıyla hep kavga ettiklerini anlatmaya başladı. Kavga konusu alkoldü ve adama göre akşamları bir iki tek atıp rahatlıyor karısına göre ise alkolü abartıyordu. Ona buraya kiminle geldiğini sordum. Karısıyla geldiğini ve aşağıda beklediğini söyledi. Karınla birkaç dakika konuşup konuşmama izin verip vermeyeceğini sordum. Zaten onun getirdiğini ve buraya gelmek istemediğini söyledi. Karısını çağırdım. Son derece sevecen, gülümseyen ve cana yakın bir kadındı. Dedim bu kadınla mı kavga ediyorsun J Karısına birkaç soru sordum ve aşağıya geri gönderdim. Adama dedim ki bu kadın kavga edilecek birine benzemiyor. Evde de buradaki gibi sevecen ve tatlı dilli mi diye sordum. Gülümsedi ve hep böyle dedi. Onunla niye evlendiğini sordum: Sevecen, gülümseyen ve cana yakın olduğu için dedi. Peki o seninle niye evlendi diye sordum. Çalışkan ve sorumluluk sahibi olduğumu söylemişti dedi. Sen hala çalışkan ve sorumluluk sahibi biri misin dedim. Değilim dedi. Bu adamla konuşurken bir şeyi fark ettik ve onu da benle çalışmaya istekli oldu. Bu adamda çalışma sonrası stres bozukluğu vardı.


Günlük ritmimiz nasıl işler? Olağan senaryoda insanların çalışmaktan kaçınmak gibi özellikleri yoktur. Sabah kalkar, duşlarını alır, giyinir kuşanır ve işlerine giderler. Onları bekleyen görevleri teker teker yerine getirir, bazen ara verir bir çay-kahve içerler. Mesai bitimine doğru bir sonraki günü planlar ve evlerine dönerler. Akşam için bir mekânda eğlenmek, sinemaya ya da arkadaşlara gitmek gibi planlar çoktan yapılmıştır. Bazense evde oturur film izler, kitap okur, evdekilerle sohbet eder ve günü uykuyla sonlandırırlar. Bu döngü yıllarca sürer gider.


Peki bu döngü daima kusursuz bir şekilde devam eder mi? Ne yazık ki durum bazen farklı işler. İşe giderken ayaklarını sürümeye, kafalarında birileriyle tartışmaya başlarlar. İş onlar için zorunluluğa, fiziksel ve mental bir yüke dönüşür. İş yerinde eleştiren bir yönetici, iş birliği yapmayan bir çalışan, yolunda gitmeyen müşteri ilişkileri kişiyi yormaya başlar. Kendisini son derece yorgun, bazen başarısız hatta gereksiz biri olarak hissetmesi kaçınılmazdır. Artık eve geldiğinde yapılacaklar listesinde sinema, eğlence, arkadaş toplantıları yoktur. Bir an önce yatmak ya da alkol almak öncelik haline gelmiştir. Bazıları erkenden uyur ve bir daha uyanmak istemez, bazıları hiç uyuyamaz. Kişisel bakım azalır, mutsuz ve huysuz bir hale gelinir. Kafasında ters konuşan yöneticisi, kendisini ilgisizlikle suçlayan eşi, zaman ayırmadığını söyleyen çocukları ve unutkanlıkları ile bir girdabın içinde kalır. İşin başındaki o zindelik ve canlılık kaybolmuş yerini derin bir yorgunluk ve bıkkınlık almıştır.

İş hayatı, bireyin “Travma Sonrası Stres Bozukluğuna benzer tepkiler göstermesine neden olabilir.


Eğer:


  • İş sonrası yalnızlaşma isteği artıyor ve içinize kapanıyorsanız,

  • İşin etkilerini gidermek için alkol gibi maddelere ihtiyaç duyuyorsanız,

  • Çok uyuyor ya da hiç uyuyamıyorsanız,

  • Bir sürü tamamlanmamış ev ve iş yeri görevleri varsa,

  • Kişisel ihtiyaçları hep erteliyor, sorunları makul ve mantıklı çözmekte zorlanıyorsanız;


Sizde “Çalışma Sonrası Stres” belirtileri artmıştır. Biz insanların en gelişmiş özelliği psikolojik ve fiziksel olarak kendimizi koruyacak biçimde donanmış olmamızdır. Sadece bize saldırmak için üzerimize gelen aslana göre değil, günlük hayatın, sosyal ortamın zorluklarına karşı da donanımlıyız. Ancak bu yönümüz bazen çalışmıyor olabilir. Kişinin normalde devreye giren koruyucu yönü bloke olabilir. Çocukluğumuzdan beri öğrendiğimiz baş etme ve kendini regüle etme becerilerimiz devreye girmediğinde, psikolojik olarak alarm durumuna geçeriz. Bu belirtileri kişi tanımlayamadığında veya doğru yorumlayamadığında günlük hayatın zorlukları daha da çoğalmaya başlar. En önemli psikolojik uyarı “çalışma arzusunun” düşmesidir. Bu durum göz ardı edildiğinde ya da önlem alınmadığında diğer belirtiler devreye girer. Beden bu gidişata dur demek için hastalıklar üretir.

Durumun hangi aşamasında olursanız olun her zaman atılacak adımlar vardır. Yeniden kendinizi canlandırabilir, enerjinizi uyandırabilir, kendiniz ve sevdikleriniz için harekete geçebilirsiniz.

 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
  • Instagram
  • Youtube
  • Facebook
bottom of page