top of page

Zihin ve Kas Arasındaki Gizemli Bağ: Travmanın Fiziksel Etkileri



Travmatik deneyimler genellikle akıl sağlığıyla ilişkilendirilir; anksiyete, depresyon ve TSSB gibi durumlar ilk akla gelenlerdir. Ancak son bilimsel çalışmalar, travmanın etkilerinin zihinsel sağlığın çok ötesine geçerek bedensel performansımızı, koordinasyonumuzu ve hatta kas gelişimimizi bile derinden etkileyebileceğini gösteriyor. Bu blog yazısında, travmanın beden üzerindeki karmaşık etkilerini, güncel akademik referanslarla birlikte inceleyeceğiz.

 

Kronik Stres ve Kas Yıkımı: Kortizolün Karanlık Yüzü

Travmatik deneyimler, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisini sürekli tetikleyerek kronik stres döngüsüne sokabilir. Bu durum, böbreküstü bezlerinden salgılanan kortizol hormonunun seviyelerinde sürekli bir artışa yol açar. Kortizol, kısa vadede hayati öneme sahip olsa da, uzun süreli yüksek seyretmesi kaslar için yıkıcı etkilere sahip olabilir.

Araştırmalar, kronik yüksek kortizol seviyelerinin kas proteinlerinin yıkımını (katabolizma) artırarak kas kütlesinin azalmasına ve iyileşme süreçlerinin yavaşlamasına neden olabileceğini göstermektedir (Saplosky vd., 2000). Sporcular veya fiziksel olarak aktif bireyler için bu durum, performans düşüşü, antrenmanlara verilen yanıtın azalması ve sakatlanma riskinin artması anlamına gelebilir.

 

Beden Hafızası: Kas Spazmları ve Kronik Ağrılar

Travma, sadece zihinsel anılar olarak depolanmaz; aynı zamanda bedensel duyumlar, kas gerilimleri ve postüral değişiklikler şeklinde de kendini gösterebilir. Bu duruma "beden hafızası" denir. Travmatik bir olay sırasında hissedilen korku veya çaresizlik, vücudun belirli bölgelerinde, özellikle boyun, omuz ve belde kronik kas spazmları veya gerginlik olarak kalıcı hale gelebilir.

Van der Kolk'un (2014) Beden Kayıt Tutar (The Body Keeps the Score) adlı çığır açan çalışması, travmanın bedende nasıl somatik semptomlara yol açtığını detaylı bir şekilde açıklar. Travma sonrası kronik ağrı sendromları, fibromiyalji benzeri durumlar ve açıklanamayan bedensel rahatsızlıklar, travmatik deneyimlerin bedensel dışavurumları olabilir. Bu durumlar, bireyin fiziksel aktivitelerini kısıtlayabilir, koordinasyonu bozabilir ve genel yaşam kalitesini düşürebilir.

 

Performans Düşüklüğü ve Fiziksel Semptomlar

Sporcular, dansçılar ve fiziksel olarak yoğun meslek gruplarındaki bireyler, travmanın bedensel etkilerini daha belirgin hissedebilirler. Travma sonrası ortaya çıkan kaygı, odaklanma sorunları ve uyku bozuklukları gibi zihinsel belirtiler, doğrudan fiziksel performansı etkiler. Örneğin, bir dansçının sahne korkusu veya bir sporcunun maç öncesi yoğun stresi, performans sırasında koordinasyon bozukluklarına, tepki süresinde yavaşlamaya ve teknik hatalara yol açabilir.

Dahası, travmanın tetiklediği kronik gerginlik ve ağrı, atletik hareketlerin akıcılığını bozabilir ve belirli kas gruplarının etkin kullanımını engelleyebilir. Bu durum, kas dengesizliklerine ve tekrarlayan sakatlanmalara zemin hazırlayabilir (Schore, 2003).

 

İyileşme Sürecinde Beden Odaklı Yaklaşımlar

Travmanın bedensel etkilerini anlamak, iyileşme sürecinde yeni kapılar açmaktadır. Geleneksel terapi yöntemlerinin yanı sıra, beden odaklı terapiler (örneğin, somatik deneyimleme, yoga, tai chi, nefes egzersizleri ve mindfulness) travmanın bedende yarattığı blokajları çözmeye ve sinir sistemini düzenlemeye yardımcı olabilir. Bu yaklaşımlar, bireyin bedeniyle daha güvenli ve bilinçli bir ilişki kurmasını sağlayarak, kas gerilimlerinin azalmasına, ağrıların hafiflemesine ve bedensel koordinasyonun yeniden kazanılmasına yardımcı olabilir.

 

Sonuç

Travmatik deneyimlerin sadece zihinsel değil, aynı zamanda fiziksel sağlığımız ve performansımız üzerinde de derin etkileri olduğu açıktır. Kronik stresin kortizol aracılığıyla kas yıkımına yol açmasından, bedensel hafızanın kronik ağrılar ve spazmlar şeklinde kendini göstermesine kadar, zihin ve beden arasındaki bağ sandığımızdan çok daha güçlüdür. Bu karmaşık etkileri anlamak, travma sonrası iyileşme sürecinde bütüncül yaklaşımların önemini vurgulamaktadır. Bedenimize kulak vermek ve onun bize söylediklerini anlamaya çalışmak, iyileşme yolculuğumuzda atabileceğimiz en önemli adımlardan biridir.

 

Referanslar

  • Saplosky, R. M., Romero, L. M., & Munck, A. U. (2000). How do glucocorticoids influence stress responses? Integrating permissive, suppressive, stimulatory, and preparative actions. Endocrine Reviews, 21(1), 61-89.

  • Schore, A. N. (2003). Affect Regulation and the Repair of the Self. W. W. Norton & Company.

  • Van der Kolk, B. A. (2014). The Body Keeps the Score: Brain, Mind, and Body in the Healing of Trauma. Viking.

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
  • Instagram
  • Youtube
  • Facebook
bottom of page