Kitap İncelemesi: Okul Danışmanlığında Travmaya Duyarlı Yaklaşımların Uygulanması
- Şenel KARAMAN
- 30 May
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Haz
Applying Trauma-Sensitive Practices in School Counseling
Yazar: Stacey Rawson
Yayın Yılı : 2020
Kitap kapsamında erken dönem travmalarının etkilerinin üzerine hazırlanmış podcasti aşağıda dinleyebilirsiniz.
Ana Temalar ve Önemli Fikirler:
Çocukluk Çağı Olumsuz Deneyimleri (ACEs) ve Uzun Vadeli Etkileri:
Kitap, Çocukluk Çağı Olumsuz Deneyimleri (ACEs) kavramını ve bunların çocukların sağlığı, gelişimi ve öğrenimi üzerindeki derin etkilerini vurgulamaktadır. ACEs; istismar (fiziksel, duygusal, cinsel), ihmal (fiziksel, duygusal) ve ev içi işlevsizlik (madde kullanımı, zihinsel hastalık, şiddet gören anne, hapsedilmiş aile üyesi, ebeveyn ayrılığı/boşanması) gibi deneyimleri kapsamaktadır.
ACEs'in sayısı arttıkça, olumsuz sağlık sonuçları riski de artar. Örneğin, yazar, üç ACE yaşayan bir kişinin hiç ACE yaşamayan bir kişiye göre kalp hastalığına yakalanma olasılığının 1.4 kat daha fazla olduğunu, dört veya daha fazla ACE yaşayan bir kişinin ise 2.2 kat daha fazla risk taşıdığını belirtmektedir. Benzer şekilde, dört veya daha fazla ACE'si olan bir kişinin, hiç ACE'si olmayan bir kişiye göre alkol bağımlısı olma olasılığı 5.5 kat, sigara içme olasılığı 2.5 kat ve damar yoluyla uyuşturucu kullanma olasılığı on kat daha fazladır.
ACEs, davranışsal riskler (sigara, alkolizm, uyuşturucu kullanımı, işe gitmeme, fiziksel aktivite eksikliği) ve sağlık riskleri (diyabet, depresyon, ciddi obezite, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, intihar girişimleri, kalp hastalığı, kanser, felç, KOAH, kemik kırıkları) ile ilişkilidir. ACE çalışmasına katılan 17.000 kişinin %64'ünün en az 1 ACE yaşadığı belirtilmektedir.
Travmanın Nörobiyolojisi ve Gelişen Beyin Üzerindeki Etkisi:
Kitap, stresin üç türünü tanımlar: pozitif, tolere edilebilir ve toksik. ACEs, "vücudun stres yönetim sisteminin güçlü, sık veya uzun süreli aktivasyonu" olarak tanımlanan toksik stres kategorisine girer. Bu tür kronik stres, gelişmekte olan çocuk beyni üzerinde yıkıcı bir etkiye sahiptir.
Toksik stres, beynin mimarisinde değişikliklere yol açabilir. Yazar, "Şiddetli vakalarda, bir çocuğun beyin mimarisi bu stres nedeniyle o kadar ciddi şekilde değişir ki MRI'da görülebilir" demektedir.
Stres hormonları (kortizol ve adrenalin) aşırı üretimi veya az üretimi gelişmekte olan beyin mimarisini değiştirir. Bu değişiklikler, fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara, risk alma davranışlarının artmasına, akademik zorluklara ve sosyal işlev bozukluklarına yol açabilir.
Amigdala (beynin korku tepkisinin merkezi) toksik stres tarafından aşırı kullanılır ve aşırı uyarılır. Bu durum, özellikle travma yaşamış çocuklarda gözlemlenen hiperaktivite, sürekli alarm durumu ve sınıfta konsantre olmada güçlük gibi dışa vurulan davranışlara yol açabilir. Perry'den alıntı yaparak yazar, "Travma yaşamış çocuklar sürekli bir alarm durumunda olacak ve sınıflara girdiklerinde konsantre olma yetenekleri daha az olacaktır" demektedir.
Hipokampus (duygu ve hafıza için sorumlu olan beyin yapısı) da toksik stresten olumsuz etkilenir. Bu durum, kısa ve uzun süreli bellek oluşumunu ve geri çağrılmasını etkileyerek öğrenme güçlüklerine yol açar. İstismara uğrayan çocuklar, dünyayı daha olumsuz bir bağlamda görürler ve olumlu veya nötr etkileşimlere daha az dikkat edebilirler.
Prefrontal korteks (eleştirel düşünme, planlama, sonuçları tahmin etme ve öz-yönetim becerileri için sorumlu) toksik stresten önemli ölçüde etkilenir. İstismara uğramış çocuklarda yürütücü işlev becerilerinde belirgin eksiklikler gözlemlenir, bu da dikkatsizlik, odaklanamama, bellek bozukluğu ve hiperaktiviteye yol açar. Landon örneğinde olduğu gibi, yüksek ACE skoru olan bir çocuk, olumsuz sonuçların geleceğini bilmesine rağmen dürtüsel ve dikkat dağıtıcı davranışlarını durduramayabilir.
Hipotalamus ve Ventral Tegmental Alan (VTA) (beynin zevk merkezi) toksik stresten etkilenerek dopamin reseptörlerini azaltır ve kişinin tatmin olmak için daha fazla zevk arayışına girmesine neden olur. Bu durum, ACEs'in yüksek riskli davranışlarla (madde bağımlılığı gibi) ilişkisini açıklar.
Travma ve Zihinsel Sağlık Sorunları Arasındaki Örtüşme:
Kitap, toksik stres semptomlarının major depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (PTSD) gibi çeşitli zihinsel sağlık sorunlarının semptomları ile örtüştüğünü vurgulamaktadır.
Özellikle DEHB, ACEs'li çocuklarda sıkça teşhis edilir çünkü semptomları prefrontal korteks sınırlamalarıyla ilişkilidir. Ancak yazar, güncel DEHB teşhis yöntemlerinin altta yatan biyoloji veya travma maruziyetini dikkate almadığını belirtmekte ve bu teşhisin her zaman uygun olmayabileceğini sorgulamaktadır. Dört veya daha fazla ACE'si olan çocukların, 0 ACE'si olan çocuklara göre öğrenme veya davranış sorunu (en sık DEHB) teşhisi alma olasılığının 32.6 kat daha fazla olduğu belirtilmektedir.
PTSD, toksik stresle en çok örtüşen semptomlara sahip bozukluktur. Ancak van der Kolk'tan alıntı yaparak yazar, PTSD'nin ACEs'li çocuklar için her zaman gelişimsel olarak doğru bir teşhis olmadığını, çünkü ACEs'in gelişmekte olan beyni etkileme yollarını tam olarak tanımlamadığını ve travma tanımının bazı ACEs'i kapsamayabileceğini öne sürmektedir.
Travma Duyarlı Okul Ortamı Geliştirme:
Travma duyarlı bir okul, travma yaşayan öğrencilerin davranışlarının korkudan kaynaklanan gerginlikle kontrolsüz olabileceğini anlayan bir disiplin modeline sahip olmalıdır. Bu okullar, öğrencilerin öz-yönetim becerilerini öğrenmelerini ve davranışlarını yansıtmalarını desteklemelidir.
Kitap, travma duyarlı okullar için çeşitli stratejiler ve modeller önermektedir:
Çok Katmanlı, Çok Alanlı Destek Sistemleri (MTMDSS): Bu model, akademik, kariyer ve sosyal/duygusal alanlarda öğrenci ihtiyaçlarını karşılamak için katmanlı müdahaleler sunar. Travma duyarlı okullar için bu model, öğrenci ihtiyaçlarına bütüncül bir yaklaşımla hitap eder.
Pozitif Davranışsal Müdahaleler ve Destekler (PBIS): Davranışsal ve sosyal/duygusal ihtiyaçlar için veri tabanlı ve katmanlı bir müdahale sistemidir. Travma duyarlı okullarda PBIS, öğrenciler için pozitif beklentiler belirlemeye, olumlu davranışları pekiştirmeye ve davranışsal zorluklara destek sağlamaya yardımcı olabilir.
Yanıt Müdahale (RTI): Akademik ihtiyaçlar için veri tabanlı ve katmanlı bir müdahale sistemidir. MTSS modelinde RTI, öğrenci öğrenme açıklarını kapatmak için kullanılır.
Onarıcı Uygulamalar (RP): Onarıcı Adalet (RJ) ve Onarıcı Uygulamalar (RP), cezalandırıcı disiplin yerine topluluk oluşturmayı, güveni yeniden inşa etmeyi ve çatışmaları çözmeyi vurgular. Yazar, travma duyarlı bir disiplin modelinin, öğrencilerin travma sonrası deneyimlerinden dolayı güveni kaybetme eğiliminde olduklarını anlaması gerektiğini savunmaktadır. Nathan örneğinde olduğu gibi, RP travma sonrası yeniden entegrasyon için bir yol sunabilir.
Sosyal Duygusal Öğrenme (SEL): SEL, öz-farkındalık, öz-yönetim, sosyal farkındalık, ilişki becerileri ve sorumlu karar verme gibi yeterliliklerin geliştirilmesine odaklanır. Travma duyarlı bir okulda SEL, öğrencilerin duygularını anlamalarına ve düzenlemelerine, olumlu ilişkiler kurmalarına ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Katmanlı Müdahaleler: Kitap, tüm öğrencilere yönelik evrensel destekler (Katman 1), %10-15'lik bir grup için daha hedefe yönelik destekler (Katman 2) ve %1-5'lik küçük bir grup için yoğun bireyselleştirilmiş destekler (Katman 3) içeren katmanlı bir müdahale sistemini detaylandırır. Öğrenci Çalışma Ekibi/Öğrenci Başarı Ekibi (SST) toplantıları, Katman 2 düzeyinde öğrencilerin ihtiyaçlarını bütüncül olarak değerlendirmek ve hedefe yönelik önerilerde bulunmak için yaygın bir uygulamadır.
Veri Tabanlı Kararlar: Evrensel tarama ve ilerleme takibi gibi değerlendirmelerin kullanılması, öğrencilerin ihtiyaçlarını belirlemek ve müdahaleleri ayarlamak için önemlidir.
Travma Duyarlı Uygulamalarda Öz-Yönetim ve Bağlantının Önemi:
Öz-Yönetim: Kitap, öğrencilerin kendi vücutlarındaki çeşitli duyguları ve stres durumlarını anlamaları gerektiğini vurgular. Bu farkındalık, duygularını düzenlemek ve sakin bir duruma dönmek için ilk adımdır. Superflex® ve The ZONES of Regulation gibi müfredatlar, öz-düzenleme becerileri geliştirmek için örnek stratejiler olarak sunulmaktadır. Yapılandırılmış molalar da düzensiz öğrenciler için faydalı olabilir.
Bağlantı Yaratma: Güvenli, destekleyici ve tutarlı yetişkin ilişkileri travma yaşamış çocuklar için hayati önem taşır. Yazar, okul personelinin öğrencilere bakıcı, rol model ve güvenilir yetişkinler olarak hizmet etmesinin önemini vurgular. Okul bağlantısı, öğrencilerin okula bağlanma, aidiyet hissi ve olumlu akran ilişkileri geliştirmeleri için fırsatlar sunar. Buddies/Lunch Bunch, mentorluk programları, kulüpler ve ders dışı aktiviteler, akran arabuluculuğu ve geçiş programları gibi stratejiler bağlantı oluşturmaya yardımcı olabilir.
Esneklik: Kitap, esnekliğin "gümüş kurşun" olmadığını, ancak güçlü, destekleyici ilişkiler, yetkinlik geliştirme fırsatları ve varlık açısından zengin bir ortam sağlama yoluyla inşa edilebileceğini vurgular. Okullar, evde bulunmayabilecek varlık ve fırsatları sağlayarak esnekliğin gelişiminde önemli bir rol oynar.
Okul Danışmanlarının Rolü:
Okul danışmanları, travma duyarlı bir okul ortamı yaratmada merkezi bir rol oynarlar. Kitap, okul danışmanlarının ASCAS National Model'i ve MTMDSS modelini kullanarak kendi programlarını düzenleyebileceklerini ve hem önleyici hem de reaktif müdahaleler sağlayabileceklerini öne sürmektedir.
Okul danışmanları, bireysel danışmanlık, küçük grup danışmanlığı, sınıf dersleri, kriz müdahaleleri, topluluk kaynaklarına yönlendirme ve öğrenci savunuculuğu gibi çeşitli müdahaleler aracılığıyla öğrencileri destekleyebilirler.
Gizlilik ihlali gibi etik konular ve Özel Eğitim (SPED) uygunluğu gibi konular da ele alınmıştır. ACEs doğrudan bir engellilik olarak kabul edilmese de, yol açtıkları beyin mimarisindeki değişiklikler SPED hizmetlerine uygunluğa yol açabilir.
Alıntılanan Önemli Sözler:
"Tüm çocuklar ve özellikle çocukluk çağı olumsuzlukları yaşayan çocuklar için: okullarımızda öğrenirsiniz, evlerimizde yaşarsınız ve kalplerimizde iz bırakırsınız. Bu kitap, birer danışman olarak işimizi geliştirebilsin ki size iyi hizmet edebilelim." (Adanmışlık)
"ACEs sayısı arttıkça, olumsuz sağlık sonuçları riski de artar." (ACEs Bölümü)
"Travma yaşamış çocuklar sürekli bir alarm durumunda olacak ve sınıflara girdiklerinde konsantre olma yetenekleri daha az olacaktır." (B. Perry, 2016, s. 28)
"Maltret edilen çocuklar, artan tehdit algısına adaptif bir yanıt olarak olumsuzluğa odaklanarak, olumlu ve zararsız materyallerden dikkatlerini saptırmaktadırlar." (Ayoub et al., 2006, s. 701)
"Travma duyarlı olması için, bir okul, politikalarını ve prosedürlerini, disiplin modelini de dahil olmak üzere yeniden oluşturmalıdır. Travma duyarlı disiplin modeli, travma yaşamış öğrencilerin davranışlarının kontrolünde olmayabileceği, özellikle korku nedeniyle gerginleştiğinde, anlayışını yansıtır. Travma yaşamış öğrencilerin ihtiyacı olan şey, öz-yönetim becerilerini öğrenmek ve davranışlarını yansıtmaktır. Tekrar denemek için destek almaları gerekir." (Onarıcı Uygulamalar Bölümü)
"Ebeveynlerin veya diğer yetişkinlerin desteği ve rehberliği ile kısa bir süre ve bu şekilde aktive edildiğinde, sonuç yapıcıdır." (Stres Bölümü)
"Esneklik, travma geçirmiş çocukların kendilerini daha fazla riske maruz bırakmadan yeni deneyimler ve ilişkiler yaşama yeteneğidir." (Esneklik Bölümü)
"Ne olursa olsun, daha derine bakmalıyız. Davranışın altında ne var?" (DEHB Bölümü)
Sonuç:
Bu kitap, çocukluk çağı travmasının okullar üzerindeki etkilerini anlamanın ve travma duyarlı yaklaşımlar benimsemenin önemini güçlü bir şekilde vurgulamaktadır. ACEs'in uzun vadeli sonuçları, travmanın beynin gelişimi üzerindeki derin etkileri ve çeşitli zihinsel sağlık sorunlarıyla olan bağlantıları, travma duyarlı eğitim ortamlarının gerekliliğini açıkça ortaya koymaktadır. Kitap, okul danışmanları ve diğer eğitimciler için, katmanlı müdahaleler, öz-yönetim stratejileri, bağlantı oluşturma ve onarıcı uygulamalar gibi travma duyarlı uygulamaları uygulamak için pratik bir rehber sunmaktadır. Nihayetinde, travma duyarlı bir okulun amacı, tüm öğrencilerin güvende hissettiği, desteklendiği ve hem akademik hem de kişisel olarak başarılı olabileceği bir ortam yaratmaktır.







Yorumlar